Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Öğretim Görevlisi Uzman Biyolog Yasin İlemin, Karakulak azaldıkça yaban domuzlarının çoğaldığını söyledi. İlemin, ?Anadolu Parsı´nın ülkemizde sağlıklı bir popülasyonunun var olmadığını kabul edersek, yaşayan iki büy
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Öğretim Görevlisi Uzman Biyolog Yasin İlemin, Karakulak azaldıkça yaban domuzlarının çoğaldığını söyledi. İlemin, ?Anadolu Parsı´nın ülkemizde sağlıklı bir popülasyonunun var olmadığını kabul edersek, yaşayan iki büyük yabani kedi türü kaldığı anlaşılacaktır. Bunlardan biri Vaşak diğeri de Karakulak. Karakulak ülkemizin Güney kesimlerinde özellikle Muğla´da yayılış gösteriyor? dedi.
Toroslar ile Güney Ege´deki kızılçam ve maki bitki örtüsünün Vaşak ve Karakulak gibi yabani kedi türünü besleyebilecek nitelikte olduğunu belirten İlemin, ?MSKÜ ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı´nın ortaklığında Muğla´daki karakulak popülasyonlarını uzun yıllardır inceliyoruz. Muğla´daki doğal habitatların sanılanın aksine çok daha zengin olduğunu ve bozayı, kurt, karakulak gibi büyük yırtıcı türlere ev sahipliği yaptığını saptadık. Ancak Muğla´daki yoğun kaçak avcılık, plansız şehirleşme ve doğal alanlarının tahribi yaban hayatı için büyük bir tehlike oluşturuyor. Karakulak popülasyonu başta olmak üzere diğer yırtıcı memeli türlerinin popülasyonu tükenme noktasına gelmiş durumda. Bunun sonuçlarını doğamızın dengesinin bozulması ile görüyoruz. Son zamanlarda ilçe merkezlerinde bile yaban domuzu görülmesi ve yaban domuzlarının sayısının aşırı artması bu bozulmanın en bariz örneğidir. Öyle ki bölgede 1 kilometrekareye 7-10 birey yaban domuzu düşüyor. Bunda en büyük etken karakulak nüfusunun giderek azalmasıdır. Ayrıca son yıllarda bölgedeki insan etkisinin bakir iç bölgelere kadar sokulması sonucu zaten tükenme noktasına gelen karakulak popülasyonu ile denk gelme olasılığı artmakta ve bu durum yanlış bir şekilde karakulak nüfusunun artmakta olduğu yanılgısını doğurmaktadır? diye konuştu.
İlemin, doğanın sigortası konumunda olan yırtıcı memeli türlerinin korunmasının, yaban domuzu ve otçul türlerin nüfusunu ve davranış biçimleri kontrol altında tutmak anlamına geleceğini belirterek, sözlerini şu şekilde tamamladı:
?Böylece bitki örtüsü üzerindeki otçul baskısı da azalacaktır. Başta Karakulak türünün korunması aynı zamanda biyoçeşitliliğin bütüncül olarak korunması anlamına gelecektir?
