Ahmet Karataş


HARÇ BİTTİ İNŞAAT PAYDOS!

HARÇ BİTTİ İNŞAAT PAYDOS!


Yapılan tartışmalara, mangalda kül bırakmayan konuşmalara bakıyorum da, maşallah herkes Bodrum uzmanı kesilmiş, BODRUM’un yegane kurtarıcısı olmuş. Yapıcı, sonuç alıcı bir organizasyon, ses getiren, zülfü yâre dokunan bir tepki dediğinde herkes sırra kadem basıyor. Artık bu sahte ucuz kahramanlıklara Bodrum’un karnı tok. 

     Bugün yoğun yaşadığımız ve herkesin şikayetçi olduğu çöp, arıtma, su, trafik, kirlilik, aşırı nüfus yoğunluğunu güya tartışıyoruz, kelli felli adamlar, süslü püslü laflarla çare arıyor, değil mi? Peki siz hiç nöbetçi eleştirmen bu müdavim grubun, arkadaşlar biz boşuna konuşuyoruz, bizi oyalıyorlar, kendileri malı götürüyor. Tartışırken birbirimizi kırdığımız bu sorunların ana sebebi YAPILAŞMA’dır, gelin bunu tartışalım, dediğini duydunuz mu? Hayır! O halde neyi tartışıyoruz, niye tartışıyoruz? Bunun adı olsa olsa çöple- çevreyle uyutma taktiği olabilir. 

     Şu Yarımada’da bir Allah’ın kuku çıkıp da ‘’Ey yatırmcı! Ey müteahhit efendi! Ey mal sahbi! Ey devlet! Artık yeter! Bodrum’u daha fazla tahrip etmeyin, şu yapılaşmayı bir durdurun, demedi, diyemedi. Diyen çok, ama kastın söylenmek değil, sonuç alıcı örgütlü bir direnişten bahsediyorum. Bodrum’un taşıma kapasitesini daha fazla zorlamak, haşa teşbihte hata olmasın., Tanrı’yı kıyamete zorlamak gibi bir şey.

     Akılla, teknikle, istatistiki bilgi ve belgelerle Bodrum’un taşıma kapasitesinin çoktan aşıldığını kanıtlayıp Ankara’nın kapısına dayanabildik mi? Ne gezer? Milletvekillerimiz, mülki amir, belediye başkanı, odalar ve diğer STK’lar ve Bodrum halkı ‘’BODRUM İÇİN BİRLİK’’ olabildik mi? Hayır!!! 

     O halde boşuna çenenizi yormayın, siz Bodrumlu olamazsınız, Bodrum’u sevemezsiniz. Yok olur mu canım, biz Bodrum’u canımızdan da çok seviyoruz diyorsanız size bir önerim var, belki de son şansımız. Gelin hep birlikte haykıralım, Bodrum için birlik olalım;

     Yarımada’da aklınıza gelebilecek ve yaşadığımız tüm sorunların tek ana nedeni vardır: çarpık, hızlı, kontrolsüz ve vahşi YAPILAŞMA. Önce ortak akılla bu tespiti kabul etmemiz lazım.  Bodrum’un taşıma kapasitesi rant ve siyasi ikballer uğruna çok zorlandı. Tek taraflı ve orantısız bu savaşta Bodrum yorgun, bitkin ve yenik düştü. 

      Ne acıdır ki, manzara bu, geldiğimiz nokta burası. Yatayına toplu konutların mantar gibi dağ taş demeden her köşede bittiği, adeta İstanbul’un deprem rezerv alanı gibi kullanıldığı, nüfusun katlanarak arttığı, kanalizasyonun denize akıtıldığı, trafiğin felç olduğu, susuzluktan çöle dönen bir Bodrum’da turizm yapılabilir mi? Allah aşkına siz söyleyin. Kendimizi kandırmayalım, bu şekilde bu gemi yürümez. Bu böyle biline.

 

      Şu bilinsin ki Bodrum kontrolden çıktı, artık yönetilemiyor. Tek çare rehabilitasyon amaçlı yapılaşmanın geçici olarak tamamen durdurulması. Hasta(Bodrum) yoğun bakımdayken bölgesel planlar, çevre düzeni planı, revizyon imar planı ve plan notları tekrar revize edilmelidir. Aynı hataya tekrar düşmemek için Yarımada imar yasası olmalı ve yeni yapılaşma zorunlu haller dışında olmamalıdır. 

       Biliyorum ki para hırsıyla Bodrum’un yaşanmaz hale gelmesinden sorumlu olanlar bu önerimden rahatsız olacaklar. Ama inanın Bodrum’u kurtarmak adına yapacak başka çare kalmadı. Öncelikle yasal mevzuatla birlikte yapılaşma durdurulacak, akabinden hasar veya durum tespiti için sıkı bir envanter çalışması yapılacak. Sonra da rehabilitasyon projeleriyle birlikte Yarımada  Koruma Yasası çerçevesinde imara izin verilecek. Başka bir çözümü olan varsa buyrun anlatsın.

    Tüm bunların yapılabilmesi için Bodrum’a, satın alınamayacak, ranta çanak tutmayacak erdem sahibi, gözünü budaktan esirgemeyecek vizyon sahibi, ufku olan adil bir BAŞKAN ADAYI lazım. Önce bunu halledelim, gerisi daha kolay. ‘’BODRUM İÇİN BİRLİK’’ olursak neden olmasın?