Zeytinyağı Üretiminde Bir Diğer Rekor Yılı!

Bu yıl Türkiye’de zeytinyağından iyi haberler geliyor. 2019-2020 hasat rekoltesinin 225 bin ton olarak gerçekleşmesi bekleniyor.

Tarih: 22.10.2019 10:22 403
Zeytinyağı Üretiminde Bir Diğer Rekor Yılı!

Bu geçtiğimiz yıllarla kıyaslandığında rekor üretim yıllarından biri. 2017-2018 dönemini 263 bin ton ile kapatan sektörde, geçtiğimiz 2018-2019 yılı önemli bir azalmayla üretim 189 bin ton olarak gerçekleşmişti. Özetle bu yıl üretimde yüzde 18.7 oranında artış yaşanması öngörülüyor.  Komili Türkiye Gıda Direktörü Erman Erol üretim rakamlarını değerlendirirken “Bu yılın üretim beklentisi hepimizi sevindirdi. Ancak kişi başı tüketimde hala diğer birçok ülkeden gerideyiz. Bu nedenle ülkemizde zeytinyağını kültürünü geliştirecek çalışmalar yaparak zeytinyağını tüketimini hak ettiği yere taşımayı amaçlıyoruz.

Zeytinyağı üretiminde kalite süreçlerinin de doğru yönetilmesi kritik önem taşıyor. Kayıt dışı üretilen zeytinyağları, üretim sürecindeki kontrol eksikliklerinden dolayı tüketici sağlığı için risk taşıyor” dedi.

 

Zeytinyağında yeni hasat dönemi başladı. Türkiye’de zeytinyağının en önemli merkezlerinden Ayvalık’ta sektörün güçlü ve lider markası Komili, 22. Geleneksel Hasat Etkinliği’ni gerçekleştirdi. Komili Türkiye Gıda Direktörü Erman Erol bu yılki üretim rakamlarını değerlendirirken şunları söyledi:

“Son on yılda yapılan çalışmalarla birlikte ülkemiz zeytin ağacı sayısı bakımından dünyada ikinci sıraya gelmiş durumda. Buna paralel bu yıl zeytinyağında geçen yıla kıyasla %18,7’lik bir artışla 225 bin ton rekolte bekleniyor. Bu hepimiz için sevindirici bir haber ve bunun mutluluğunu yaşıyoruz. Bir diğer sevindirici haber ise, iklimsel faktörlerde düzensizlikler olsa da bu sene ürünün genelinin kaliteli olduğunu söyleyebiliriz”.

 

Kişi başına tüketim hala düşük

Erman Erol, sektörün genelini değerlendirirken hem kalite süreçlerine hem de kişi başı tüketime dikkat çekti. Komili Türkiye Gıda Direktörü Erman Erol, “Komili, 140 yılı aşkın süredir zeytin ağacının meyvesinden elde edilen zeytinyağını geliştirdiği kontrol süreçleri ve hassas kalite standartlarıyla tüketicilerine sunuyor. Her aşamada kalite ve kontrole verilen önem ile Komili seneler içinde nesillerin damak tadını yaratmış, sunduğu özellikler ile zeytinyağı sektöründe lider marka olmuştur. Maalesef ülkemiz kişi başı zeytinyağı tüketimi açısından diğer üretici ülkelere kıyasla oldukça geri durumda. Avrupa’da kişi başı zeytinyağı tüketimi ortalama 15 litre iken ülkemizde bu rakam neredeyse 2 litre seviyelerinde. Oysa dünyada son yıllarda giderek yükselen sağlıklı beslenme trendi bazı ürünleri de yıldızlaştırdı, işte o ürünlerden biri kuşkusuz zeytinyağı. Batı’da tekrar keşfediliyor ve tüketimi giderek artıyor.  Bu nedenle tüm çalışmalarımızın odak noktası ülkemizde zeytinyağı kültürünü geliştirmek ve tüketimini arttırmak” dedi.

 

Kalite süreçlerinin önemi

Tüketim artışı ile birlikte kalite süreçlerinin de önemine işaret eden Erman Erol bu konuda şunları vurguladı: “Tabii iç tüketim denince, konu kaliteli üretim, denetim süreçleri ve tüketicinin bilinçlendirilmesine geliyor. Zeytinyağı üretiminde kalite süreçlerinin doğru yönetilmesi kritik önem taşıyor. Açık zeytinyağları, üretim sürecindeki kontrol eksikliklerinden dolayı tüketici sağlığı için risk taşıyor. Açık zeytinyağının daha doğal zeytinyağı olduğu anlamını taşımıyor. Gıda üretim belgesi olmayan tesislerden alınan ürünlerin içinde her şey olabiliyor ve yağda tağşiş ancak laboratuvar testleriyle anlaşılabiliyor. Tüketicimiz kaliteli ürün almak istiyorsa mutlaka kalite kontrolden geçirilmiş, güvenilir ambalajlı, markalı ürünleri tercih etmeli”.

 

Anıt Ağaç Projesi

Erman Erol Komili’nin geçtiğimiz yıl başlattığı “Anıt Ağaç” projesiyle ilgili de bilgiler verdi: “Anıt ağaç’ projesi, Komili’nin köklerinden gelen, bizim bugünkü ve gelecekteki kuşaklara karşı en büyük sorumluluklarımızdan biri.  Hedefimiz, anıtsal nitelik taşıyan ve korunmaya değer zeytin ağaçlarını kayıt altına alarak hem doğal hem de kültürel kaynak değerleri olarak kabul edilebilecek zeytin ağaçları konusunda yörede ve ülke çapında farkındalık oluşturmak, aynı zamanda bu değerlerin gelecek nesillere aktarılmasına destek olmak. Bu proje kapsamında bugüne kadar 61 ağacı tescil etmiş durumdayız. Bir diğer deyişle, kayıt altına alarak bu ağaçlarımıza tarihsel değerlerini kazandırmış olduk. Ayvalık’ta edindiğimiz tecrübeler ışığında diğer bölgelerde de benzer çalışmaları hayata geçirmek ise en büyük arzumuz.