Bodrum kabuk değiştiriyor - Röportaj

Tarih: 01.01.0001 00:00 2108
Bodrum kabuk değiştiriyor - Röportaj

Çökertme : Kendinizi kısaca tanıtır mısınız ?

Dursunoğlu: Ben Geylan Dursunoğlu Golden Savoy Otelinin Genel Müdürlüğünü yapıyorum.  1990’dan bu yana turizm sektörünün içindeyim. Önce bir mimarlık geçmişim var. Daha sonra  turizm ve otelcilik okudum. Daha sonra mesleğe Alman otel  zinciri İber Otel ile başladım. Sırası ile Merit gurubu ve Voyage gurubu, Vog Otel, Hilton Dalaman  ve ardından burada Golden Savoy’dayım şimdi. Çok uzun zamandır Bodrum turizminin içindeyim. Voyage gurubu ile yaptığımız çalışmalardan dolayı. Onun için Bodrum otelciliğine uzak değilim. Aslında  Türkiye’nin en keyifli otelcilik bölgelerinden bir tanesi. Bence Türkiye’de ilk marka olan bölgemiz Bodrum. Hatta bazı dönemlerde Türkiye’nin bile önüne çıkan bir markası var Bodrum’un.

Biraz geriye dönersek Bodrum’da.  Üç dört sene gibi. Bodrum otelcilik açısından, turizm açısından ilerlemeler kaydediyordu. Ancak  Antalya, Dalman tarafı ve Marmaris’in arkasında  kalmıştı. 2002 yılında yapılan 2013yılında yenilenen ve kapasitesi artırılan havaalanı ile son iki seneden buyana baktığımızda 5 yıldızlı kapasitesi büyük olan, lüks gerçek 5yıldızlıotelsayısının artması ile Bodrum tekrardan bir çıkış içerisinde. Doğrusunu söylemek gerekirse Antalya kadar yüksek bir volüm yapamıyoruz. Ama şunu da söylemek gerekir ki bu sayı giderek artacak. Benim yaptığım gözlemler Havaalanı istatistiklerinden aldığım bilgiler doğrultusunda  bunları söylüyorum.

 

Bütün otelciler birlikte hareket etmeli

Son yıllarda Alman turist sayısında bir azalma var. Yapılacak  operasyonlar ile bu Alman turistlerin Bodrum’a geri dönmesini sağlamalıyız. Ne olursa olsun Alman operasyonlarını Bodrum’a geri döndürmeliyiz. Bütün otelciler birleşmeliyiz.

Ne yapmalıyız dersek? Almanya için  yaptığımız kontratlarda, sezon öncesi, sezon ortası ve sezon sonu verdiğimiz kontenjanlara açıkçası sadık kalmalıyız. Avrupalı tur operatörlerini  yalnızca sezon öncesi ve sezon sonu kullanmamalıyız. Yüksek sezonda da onlara yer vermeliyiz. Bundan dolayı Avrupalı  ve almayalı tur operatörleri Bodrum’dan uzak kaldı. Almanya, Hollanda ve Belçika çok önemli bir pazar.  Rusya’da Bodrum için  çok önemli bir pazar. Antalya ve Dalaman ile karşılaştırdığımızda Rusya pazarında biraz zayıfız. Ama şöyle bir şey var, doğruyu söylemek gerekirse bu pazara hitap eden tesisler yapıldıkça bu durum ortadan kalkacaktır. Gerçekten Bodrum’da çok keyifli çok güzel tesisler var. Ama yeni tesisin her zaman daha çok cazibesi vardır. Yeni yapılan bir tesis yeni konseptlerle müşterilerin arzularına göre yapılıyor. Bu tür yeni tesisin yapılması ile Rus pazarında bir artış olacaktır. Geçtiğimiz sen 40.000 civarında Rus turist ağırladık. Fazla hayalci olmamak lazım ancak birkaç sene içerinde ilk etap da hemen yüzde elli nasıl arttırız ona bakmamız lazım. Arkasından yüz binlerin üzerine nasıl taşırız bütün otelciler düşünüp bir araya gelip konuşmalıyız. Bu yatak kapasitesi arttıkça bize yeni pazarlardan misafirler gelebilecek. Bodrum çok ideal, çok şık bir yer ama bunun üzerinde iyi çalışmak lazım.

Rus operatörlerinin anlaşmalarını yaptığı yeni tesisler yapılıyor. Bazıları  açıldı bile . Tabii ki onlarda Rus turist sayısını arttıracak. Bizde bu sayıyı artıracağız. Öbür taraftan  biz sadece bu pazarları değil tüm Avrupa’yı kullanmalıyız. İngiltere pazarını kullanmalıyız. Ve Rusya tarafındaki bütün pazarları kullanmalıyız.

Şöyle bir şey söyleyeyim. Bodrum’daki fiyatlarla Antalya’daki fiyatları karşılaştırdığımızda fiyatlarımızın çok yüksek olduğunu görüyoruz. Bazı otellerdeki villa fiyatları 2500 Dolardan başlıyor 60.000 Dolara kadar çıkıyor. Bir saray villamız var aşağı yukarı 40 gündür dolu.  Bu fiyatları Antalya’ya giden misafirlere kabul ettirmeniz zor. Bu fiyatlarla bir tek   Bodrum’a geliyor.   Örneğin İmperial villalarımız  var. Günlüğünü  9.000 Dolardan satıyoruz. Hepsi dolu. Dolayısı ile bu müşteri potansiyeli Bodrum’da var.

Ben şunu da söylemek istiyorum. Bence bu çok önemli. Bodrum 70,80,90’lar ve hatta 2000’li yılların başındaki Bodrum değil. Bu konuda tüm otel yatırımcılarının, tur operatörlerinin  ve hatta mülki amirlerimiz bu konuda bilinçlendirilmesi gerekiyor.  3,4 yıldızlı otellerin beyaz boyalı pansiyonların zamanı değil. Artık 5 yıldızlı ve lüks Corte Azur, Monte Carlo, Nice’e rakip olabilecek bir yer. Belli bir gurup buna karşı gelse de, “Bodrum güzel şık beyaz duvarlı, mavi çerçeveli pansiyonların ve otellerin yeri” dese de değişim kaçınılmaz.  Dünya turizm pazarı tarafından bu değişim planlanmış durumda.  Dolayısı ile biz bu saatten sonra  bu alt yapıyı gelecek olan misafir portföyüne göre nasıl hazırlarız bu düşünmemiz lazım. Bodrum’a gelen yatlara, mega yatlara baktığımız zaman Türkiye’nin hiçbir yerinde göremeyeceğimiz bir durum söz konusu.  Türkiye’nin başka hiçbir bölgesine üst gelir grubundan, zengin, para harcamayı seven  turist gelmiyor.  Bu süreç burada 60 günde olsa 75 günde olsa bu turist buraya Bodrum’a geliyor. Yalıkavak’ın bir geçmişteki  haline bakın, bir de şimdiki haline bakın . Olabilir bu durum  bazı çevre değerlerimize karşıdır. Çok da mutlu olmuyoruz bu betonlaşma açısından . ama şöyle de bir şey var. Bu kaftan biz e biçilmiş. Biz bunu kabul etmeyecek miyiz? Hayır kabul edeceğiz. Onun için alt yapının buna göre hazırlanması lazım. Yatırımcıların  bütün o eski tesisleri eski durumunu  iyileştirmesi, renove etmesi lazım . Bu yeni konsept ile gelecek olan turiste göre hazırlaması lazım . 

Çökertme : konuşmalarınızda şunu anlıyoruz. Bodrum’un iki yüzü var. Bir başını almış gitmiş turizmden memnun yüzü var. Bir de  sezon çok kötü gidiyor diye ağlayan bir yüzü var. Birazda biz otelinizden bahseder misiniz?

Bodrum kabuk değiştiriyor

Dursunoğlu: “Otelimizde 110 oda var bunun  58 tanesi villa 53 tanesi ana binadaki suiı odalar. Suit odaların hepsi 90 metrekare villalarda 250 metrekareden 2000 metrekareye  kadar.  Şu anda otelimizde 350 misafir var kimse kimseyi görmüyor. Villalarda özel hizmetliler var.  Misafirimiz havaalanından alıp odalarına yerleştiriyoruz. Kıyafetlerini alıp biz yerleştiriyoruz.  Özel aşçıları var.  Menülerini alıyor. Sabah kahvaltısından akşam yemeğine kadar tüm menüleri hazırlanıyor. Kaç gün kalacaklarsa bu hizmet veriliyor.  Kendi alanlarında özel yaşıyorlar.  Denize de mega yatlarını çekiyorlar . Küçük tekneleri ile otele gidip geliyorlar. Misafirleri geldiği zaman. Dünya geneline baktığımız zaman Corte Azur’u, Monte Carlo’yu,  Can’ı, Nice’i  marka yapan organizasyon ve operasyon bu. Biz de aynı organizasyonu yapabiliyoruz. Bu otel bu tip misafire hizmet etmek  için yapıldı. Dünyanın her yerinden misafirimiz geliyor.

Çökertme : “ Otelinizde bir çok ünlüye ağırladığınızı biliyoruz. Kimler otelinizde konakladı?

Dursunoğlu:   “Dünyanın  her yerinden misafirlerimiz geliyor. Dünyaca  ünlü bir çok sanatçıdan, devlet adamlarına kadar  misafirlerimiz geliyor. Mahremiyetleri açısından isim  vermek istemiyorum. Ancak şunu söyleyebilirim. Rusya Cumhuriyetlerinden  Cumhurbaşkanları Başbakanlar, Bakanlar geliyor. Özellikle Suudi Arabistan, Abudabi , Dubai, Bahreyin, Ürdün, Katar gibi ülkelerin prens ve prensesi otelimizde konaklıyorlar. Tesisin önünde her birbirinin mega yatları var. Olay aslında Bodrum’un kabuğunun, çehresinin, yapısının değişmesi ile alakalı.

Mayıs ayı kötü geçti. Haziran 15’ine kadar  kötü hava şartları devam etti. Şu anda güzel bir doluluk var. Yaz sezonu biraz daha uzayacak gibi. Eylül ayının sonlarına kadar devam edecek gibi görünüyor.  Rezervasyonlar iyi görünüyor. Biz tabii ki Arap ülkelerinden turist çekeceğiz ama hiç bir zamanda Avrupa’ya sırtımızı dönmeyeceğiz.  Almanya bir çekildi boşluk yaşandı . Rusya’dan gelen kadar Alman gelse  10-15 otelin yıllık doluluğu karşılanmış olur.  Biz büyük otelciler olarak bir araya gelip Almanya’ya gitmeliyiz. Ve Alman tur operatörünün karşısına çıkıp pazarlık etmeliyiz. Alman operatörü de 15 Nisan’dan 15 Eylül’e kadar  uçak koyar, kendine ayrılan yerleri satar. Önlem almazsak Bugün  Alman gider, yarın Belçikalı gider.

Çökertme : “ Evet geçmişte de bu tür olaylar yaşandı. Örneğin Fransız tatil köyleri kuruldu. Ama diğer ülkeler çekildi. Bu noktada son olarak sizin eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Dursunoğlu:  Bodrum’un yeni yüzünde  birinci olarak coğrafyası çok özel. Milas havaalanından gelirken gördüğünüz Bodrum’un muhteşem mimarisi ve ışıl ışıl çevresi ile gelen misafirlere merhaba diyoruz.  İşte Bodrum’un  lüksü , Bodrum’un keyfi budur diyoruz.

Otelimizde bunlar düşünülerek yapıldı. Normalinde otelimizin bulunduğu arazi içinde 400-500 yatak kapasiteli bir otel yapılabilirdi. Biz misafirlerin rahat etmesi  ve üst gurupların para harcamayı seven kişilerin gelmesi için sadece 110 kapı yaptık.  Toplamda 58 villa 52 suitler olmak üzere 110 tane odamız var. Bu kadar büyük yapının içinde insanlar çok keyifli, mutlu, havuz başında şezlong kavgası yapmıyorlar. Hem villalarının önündeki havuzlarda  hem de genel havuzlarda ve sahil kısımlarında istedikleri gibi rahat rahat yatacak, uzanacak yer buluyorlar. Kendilerine özel hizmet eden görevlilerle bu hizmeti veriyoruz. Dünya üzerinde bir çok lüks otelin verdiği hizmetin aynısını veriyoruz.  Dünyanın bir çok yerinden ara elaman getirdik. Bu elmanlar işlerinde profesyonel çalışıyorlar. Müşterinin ne istediklerini biliyorlar. Bir çok dil biliyorlar. 110 odalı otelde 450 tane personel çalışıyor.  Bunun 250’sine yakını Milas, Yatağan ve bodrum içinden. Geri kalanı da çevre köylerden, illerden gelenler. Kışın otelimizi kapattığımız halde 100 tane personelimizi  tutuyoruz.  Çünkü o personelimize yatırım yaptık. Eğitimler verdik. Davranış, dil  ve teknik eğitimler aldılar. Hizmetin kalitesi ve sürekliliği için hem eğitimlerimize devam edeceğiz hem de personelimizi elimizde tutmuş olacağız.

Çökertme : Türkiye’de ara eleman sıkıntısı çekildiği için mi ithal personel çalıştırmak durumunda kaldınız?

İthal personel çalıştırmak zorunda kaldık

Dursunoğlu:  “Ayrıca şunu da söylemek istiyorum. Ara eleman sıkıntısı çektiğimiz için ithal personel getirme yolunu seçtik. Türkiye’deki bütün oteller bu yolu seçiyor. Öte yanda şöyle de bir olay var. Globalleşen bir dünya var. Örneğin İngiltere’ye gidiyorsunuz dünyanın her yerinden insanlar çalışıyor. Bizde bize gelen misafirlerimize doğru hizmeti verebilmek amacı ile dünyanın çeşitli yerlerinde bu hizmeti verebilen elamanları getiriyoruz ki, misafirimiz rahat etsin. Aslında bu bir rol modeldir. Onları da diğer personelimizle birlikte eğitime tabi tutuyoruz. Dolayısı ile yeni elamanlar yetiştiriyoruz. Golden Savoy otelimizde çalışan personelimizin kalması  için Kuyucak da 7 dönüm arazi üzerinde 150 odalı otel yaptık. Aileler için bir oda bir salon yerler var. Özel havuzları , odalarında klimaları, buzdolapları, televizyonları, kantinleri var. Kısaca her türlü imkana sahipler. Böyle lüks bir otelin personelinin de bu tarz konaklaması lazım.

Bodrum’da bizim gibi birçok otelin yapılması lazım. Hem kaliteli konaklama ve hizmet verilmiş olacak hem de istihdam sağlanmış olacak.