BODER?Başkanı Halil ÖZYURT: Turizmciler de ihracatçı sayılmalı

2016 Turizm Sezonunu Bodrum?Otelciler Derneği Başkanı ve aynı zamanda TÜROFED Yönetim?Kurulu Üyesi Halil Özyurtla değerlendirdik

Tarih: 01.01.0001 00:00 439
BODER?Başkanı Halil ÖZYURT:  Turizmciler de ihracatçı sayılmalı

2016 Turizm Sezonunu Bodrum?Otelciler Derneği Başkanı ve aynı zamanda TÜROFED Yönetim?Kurulu Üyesi Halil Özyurtla değerlendirdik

 

Miyase Karlıova: Sizi Herkes tanıyor ama adettendir, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

 

Halil Özyurt: 1999´dan bu yana Bodrum Otelciler Derneği başkanlığı yapıyorum. Aynı zamanda Türofed´in Yönetim Kurulu Üyesiyim. Ayrıca 1990 yılından bu yana turizmle uğraşıyorum. Kendi otellerimiz, tesislerimiz var, Paloma Grup, ve Babana Otel olarak.

 

Miyase Karlıova: Siz hepimizden çok turizmin içindesiniz, 2016 turizm sezonunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Halil ÖZYURT: Maalesef neredeyse, turizmin değerlendirilecek yeri kalmadı. Türkiye çapında 2015 yılında düşüşler başladı. Bunun nedenlerini de birçok yerde belirttik, öncelikle Rusya-Ukrayna savaşından sonra, batılı ülkelerin ve Amerikalıların Rusya´ya  ekonomik anlamda ambargo uyguladıkları için, 2014 yılının Kasım ayından itibaren, Rusya´daki develüasyondan dolayı Rusya´dan Türkiye´ye gelen turist sayısı 4 milyon 500 binden 3 milyon 250 bin kişiye indi. Yani ilk yansımalar 2015 yılında başladı. O zamanlar devletimiz bu yansımadan dolayı ekonominin zarar görmemesi için 2015 yılı için o bölgeden gelen uçaklara 6000 dolar yakıt desteği vermeye başladı. Daha sonra 2015 yılının ortalarında başlayan çevremizdeki ülkelerdeki kaoslar ve mülteci problemi ve Irak ve Suriye gibi ülkelerin iç savaş içinde olmaları, Libya, Tunus, Suriye, Irak ve çevremizdeki diğer ülkelerin bu tutumları Türkiye´yi bir mülteci yuvası haline getirdi. Başta da mültecilerin yoğunluğundan turizm etkilendi. Bu durumla ilgili devlet bazı önlemler almaya başladı. Avrupa ülkeleri ile toplantılar yapıldı. Anlaşmalar yapıldı. Bu sırada Türkiye´nin Doğu ve Güneydoğu bölgesinde artan iç savaş ve terör olayları baş gösterdi. Ardından, Ankara, İstanbul ve birçok büyükşehirde yaşanan patlamalar bu durumu daha da yoğunlaştırdı. Tabi bu durum turizmi etkiledi. Turizm ne demek insanların 12 ay çalışıp 10 - 15 günlük zaman dilimini dinlenerek güvenli bir şekilde eğlenerek geçirmesidir. Tabi ki güvenlik problemi baş gösterince, turizmde düşüşler meydana geldi. Bu arada Rusya´nın tarafımıza uyguladığı ambargo dolayısıyla 2014 yılında 4.5 milyon olan turist sayısı neredeyse sıfırlandı. Aslında bu düşüşler tabi ki Kasım ayında belliydi. Özellikle Avrupa ülkeleri, ülkemizdeki iç savaş ve terör olaylarını canlı seyrediyorlar. Biz ne kadar göstermesekte onlar Türkiye´yi savaş ortamında gösterip biraz da abartıyorlar. Bunlarla birlikte Avrupa Türkiye´nin güvenli bir ülke olmadığını, vatandaşlarının Türkiye´ye gitmemeleri gerektiğini, dile getirmeye başladılar. Bu sebeplerle 2016 yılı beklentilerin de altında kötü bir turizm sezonu geçiriyor.

 

Miyase Karlıova: Bir sonraki sezonu şimdiden değerlendirmemiz mümkün mü?

 

Halil ÖZYURT: Bunlarla ilgili çalışmalarımız var. En önemlisi güvenli bir istikrar sağlanması, ülkemizin öncelikle bu iç savaş ve terör belasından kurtulması gerekiyor. Bu problemin devlet, millet, polis, asker hep birlikte çözülmesi gerek. Ayrıca turizmin çeşitlenmesi için Iran Pazarı, Azerbaycan Pazarı, Arap Pazarı,na yaymak için fuarlara katılıp bunu yaygınlaştırmaya uğraşıyoruz. Turizm sorununu  birden Kuzey Avrupa Ülkeleriyle çözmemiz zor görünüyor. Bu yüzden diğer alternatif pazarlara Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan gibi ülkeleri çekmemiz gerekiyor. İran Pazarında ise şöyle bir problem var. Direk uçuşlar yok, bu sorun yaratıyor tabi. Aslında bu uçak destinasyonlarında izinleri ve direk uçuşları alabilirsek sorunun çözülmesine katkı olur. Çin pazarı ile ilgili de 4-5 yıldır çalışıyoruz. Çin nüfus olarak çok yoğun fakat Türkiye´ye çok uzak. Oradan turist getirmek için daha çok çabalamamız gerekiyor.Bu arada Hindistan´daki turizm çalışmalarımız devam ediyor. Hindistanın önde gelen işadamları, ekonomik durumu iyi olanlar biliyorsunuz ki düğünlerini İstanbu, l Bodrum´da, Antalya´da yapıyorlar. Bodrum´da bu tip düğün organizasyonları bir kaç defa yapıldı, Bu organizasyonlarda, eş dost akraba neredeyse 300-500 kişi geliyorlar. Sorunuza gelince de özellikle güvenlik sağlanmadığı taktirde 2017 ve 2018 turizm sezonlarından umutsuzuz.

 

Miyase Karlıova: Bu sıkıntıların aşılması adına, devletle nasıl bir işbirliğiniz var?

 

Halil ÖZYURT: Kültür ve Turizm Bakanlığı´mız var biliyorsunuz. Aralık ayında bu uçak olayından sonra, Antalya´da Eski Kültür ve Turizm Bakanımızla bir toplantı gerçekleştirdik. Otelcilik, Taşımacılar, Seyahat sektörü, yani turizmin tüm ayakları Antalya´daydı. O toplantılar raporlar sunuldu. Ardından eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, turizm yardım paketi açıklaması yaptı. Bu paketin içeriğinde konaklama sektörüne dair bişey yoktu ama iyi niyetle hazırlanmış bir paketti. Paketin içeriğine göre, 2015´te yapılan yakıt desteği genişletildi, ayrıca yeni kurulan hükümetle bu daha da genişletilerek, 150 üzeri yolcu getiren uçaklara, %30 oranında arttırılarak destek oluncağı belirtildi. Nisan, Mayıs aylarında başlayan destek, Eylül sonlarına kadar devam edecek. Ayrıca Otellerimize Ecrimisil ile alakalı ödemelerde öteleme geldi. Bizim talebimiz ise bu ecrimisilin ötelenmesinden ziyade 3 yıl alınmaması, veya alınacaksa da çok minimum bir seviyede alınmasıydı. Yeni kurulan hükümetin bu  konuyla ilgili çalışmalara başlayacağını söyleyebilirim. Konaklama sektörünü ecrimisil bedelleri çok rahatsız ediyor, özellikle bu koşullarda ödeyemez duruma gelindi.

 

Bunun yanında turizmcilerin ihracatçı sayılması gerekiyor bence.Bunu yapılan toplantıda da dile getirdik. Yani diğer sektörlere uygulanan ÖTV ve KDV muafiyetinin turizm sektörüne de gelmesi gerekiyor. Aynı zamanda turizmcilerde bu kriz zamanında aldıkları kullandıkları kredilerin,  ötelenmesi hem de faiz oranlarına devlet desteği getirilmesi gerekiyor. Çünkü maalesef 2016 ve 2017 turizm sezonu kötü görünüyor.

 

Ayrıca Bodrum, Dalaman, Alanya ve Antalya destinasyonlarında belli başlı şehirlerden direk seferler konulması gerekiyor, Türk Hava Yolları dünyanın her yerine uçuyor. Dünyada neredeyse uçmadığı yer yok. Ancak turizm bölgelerine direkt şehirlerden sefer çeşitliliği arttığında turizme destek olacaktır.  Örneğin şu anda AnadoluJet ile bir program yürütüyoruz, bu çeşitlilik Türk Hava Yolları gibi bir dünya markasıyla da olursa, birçok turizmcide işbirliği içinde olacaktır.